9 Ekim 2008 Perşembe

Edebiyat

1890'lardan beri, yer altı klasiği Bilitis'in Şarkıları (The Songs of Bilitis) lezbiyen kültürü ve edebiyatı üzerinde etkili olmuştur. Bu kitap, ABD'deki ilk lezbiyen mücadele ve kültürel örgütü olan Bilitis'in Kızları'na (Daughters of Bilitis) da esin kaynağı olmuştur.
1950'lerde ve 1960'larda ABD ve Birleşik Krallık'ta birçok lezbiyen "ucuz roman" yayımlanmıştır. Bu kitaplar genellikle "Odd Girl Out", "The Evil Friendship" (Vin Packer), "The Beebo Brinker Chronicles" (Ann Bannon) gibi şifreli isimlerle piyasaya çıkmıştır. İngiliz okul hikayeleri de şifreli, zaman zaman da sarih lezbiyen edebiyatına bir barınak sağlamıştır.
1970'lerdeki ikinci dönem feminist dalga sırasında lezbiyen romanları daha çok politika odaklı hale gelmiştir. Bu dönemdeki eserler, genellikle, ayrılıkçı feminizmin açık ideolojik mesajlarına yer vermiş ve edebiyattaki bu eğilim lezbiyen sanatın diğer dallarına da sıçramıştır. Rita Mae Brown'un ilk romanı Rubyfruit Jungle bu dönemin "dönüm noktası" olma özelliğini taşımaktadır.
1972'de Berkeley, California'da yayımlanmakta olan lezbiyen dergisi Libera "Kadınlarda Heteroseksüellik:Nedenleri ve Tedavisi" (Heterosexuality in Women: its Causes and Cure) isimli bir makale çıkmıştır. Kendinden önceki, kadınlarda eşcinsellik üzerine olan psikiyatri makaleleri ile paralellik gösteren bu makalede yer alan normal-anormal tartışması büyük ilgi çekmiş ve özellikle lezbiyen feministler tarafından kabul görmüştür. Bu makale, 1970'ler lezbiyen edebiyatı ve sanatı üzerinde de etkili olmuştur.
1990'ların başında lezbiyen kültürü "Feminist Seks Savaşları"nda yer almayan daha genç bir kuşağın etkisi altına girmiştir. Bu durum post-feminist ve queer teorilerinin şekillenmesine de yardımcı olmuştur.
2000'li yıllarda lezbiyen cinselliği edebi eserlerde yer almaya başlamıştır. Günümüzde Pat Califia, Jeanette Winterson, Sarah Waters ve Stella Duffy önde gelen lezbiyen edebiyatı yazarları arasında kabul edilmektedir. Tanınan ve muhalif akademik yazarlardan Camille Paglia ve Germaine Greer gibi bazıları da lezbiyenlikle özdeşleştirilmektedir.
Türk edebiyatında genelde eşcinsel özelde ise lezbiyen olgunun varlığı gereğince irdelenmemiştir. Atilla İlhan'ın Haco Hanım ve Fena Halde Leman romanlarında bu konu detaylı şekilde irdelenmiştir. Osman Çallı'nın Düş Gezginleri adlı hikayesi, Perihan Mağden'in İki Genç Kızın Romanı isimli eseri lezbiyen temalı Türk edebiyatı içerisinde kabul edilmektedir. Ümit Oğuztan'ın Rüya Eser takma adıyla 1990 yılında Yaprak Yayınları'ndan yayımlanan "Lezbiyen" isimli belgesel romanı ise kısa sürede toplatılmış, "müstehcen" olduğu gerekçesiyle yargılanmış ve mahkeme kararıyla yakılarak imha edilmiştir.

Hiç yorum yok: